KURUMSAL

MYO. Öğr. Gör. Çetin MEYDAN Yazarın Tüm Yazıları

GÖLLER BÖLGESİNİN TEK YERALTI ŞEHRİ “TEKE SARAYI”
Sene 1990, 30 Temmuz pazartesi günü, yer Büyük Isparta Oteli, gazeteci Çetin KESKİNPALA, Çetin MEYDAN’ın yöneticisi olduğu Büyük Isparta Oteli müdüriyetine gelir ve “müdürüm, bölgenin turistik değerlerini ortaya çıkarmaya çalışıyorsunuz, köylülerden duydum, Gelincik Köyü yakınlarında insan eliyle oyulmuş mağaralar varmış bilginiz var mı?” der.
Çetin MEYDAN için Teke Sarayı yerleşiminin keşif macerası böyle başlar.
Sene 1990, 30 Temmuz pazartesi günü, yer Büyük Isparta Oteli, gazeteci Çetin KESKİNPALA, Çetin MEYDAN’IN yöneticisi olduğu Büyük Isparta oteli müdüriyetine gelir ve “müdürüm, bölgenin turistik değerlerini ortaya çıkarmaya çalışıyorsunuz, köylülerden duydum, Gelincik Köyü yakınlarında insan eliyle oyulmuş mağaralar varmış bilginiz var mı?” Der.
Çetin MEYDAN için Teke Sarayı yerleşiminin keşif macerası böyle başlar.
Sene 1990, 30 Temmuz pazartesi günü, yer Büyük Isparta Oteli, gazeteci Çetin KESKİNPALA, Çetin MEYDAN’IN yöneticisi olduğu Büyük Isparta oteli müdüriyetine gelir ve “müdürüm, bölgenin turistik değerlerini ortaya çıkarmaya çalışıyorsunuz, köylülerden duydum, Gelincik Köyü yakınlarında insan eliyle oyulmuş mağaralar varmış bilginiz var mı?” Der.
Çetin MEYDAN için Teke Sarayı yerleşiminin keşif macerası böyle başlar.
Meydan, o gün akşam Gelincik Köyü’ne gider ve kahveye oturarak köylülerden bilgi almaya çalışır. Ne yazık ki kimse bilmez. Çobanlar avcılar bilir dediğinde ise “emekli öğretmen Hasan Hoca bilir belki derler” hocaya ulaşırlar. Hasan hoca kahveye gelir. Tanıştıktan sonra, Meydan konuyu anlatır. Hasan hoca anılan yeri biliyordur ve “oraya teke sarayı deriz biz” der. Meydan gidebilir miyiz? deyince geç olduğunu söyler Hasan Hoca, ertesi sabah buluşmaya karar verilir. Bu arada Hasan Hoca köyün hemen altındaki yolun (şimdiki asfalt) altındaki benzer oluşumları gösterince heyecanı daha artar.
01 Ağustos 1990 sabah buluşarak köyün içinden devam ettikten araçla aracı bir küçük kaya mezarının önünde bırakılarak; plato üzerinden kuzeybatıya doğru yürümeye başlanır. Yaklaşık 45 dk sonra karşılarında mağaralar belirmeye başlar. Yaklaştıkça mağaraların bir kanyonun duvarına oyulduğu ve şekilli olduğundan insan eli değdiği anlaşılmaktadır. Fotoğraf çekimlerinden sonra 25-30 metre yükseklikten kanyon tabanına inilir. Kanyonun karşı duvarında da onlarca mağara görüntüsü etkileyicidir.
Meydan “ilk işimiz güney batı yakasına düşen mağaralara tırmanmak oldu. Kaya içinde bir baca tünelden tırmanış, ardından yIlankavi bir dehliz, üst kata tırmanan merdivenler, karanlık bir oda ardından muhtemelen kuzey duvarı yıkılmış bir büyük salon, salonun iki tarafında ikişerden dört karanlık oda. Salonun tavanı kaya içinde ve oval çatı olarak yapılmış. Bir kilise havası var. Heyecan dorukta.
Meydan, o gün akşam Gelincik Köyü’ne gider ve kahveye oturarak köylülerden bilgi almaya çalışır. Ne yazık ki kimse bilmez. Çobanlar avcılar bilir dediğinde ise “emekli öğretmen Hasan Hoca bilir belki derler” hocaya ulaşırlar. Hasan hoca kahveye gelir. Tanıştıktan sonra, Meydan konuyu anlatır. Hasan hoca anılan yeri biliyordur ve “oraya teke sarayı deriz biz” der. Meydan gidebilir miyiz? deyince geç olduğunu söyler Hasan Hoca, ertesi sabah buluşmaya karar verilir. Bu arada Hasan Hoca köyün hemen altındaki yolun (şimdiki asfalt) altındaki benzer oluşumları gösterince heyecanı daha artar.
01 Ağustos 1990 sabah buluşarak köyün içinden devam ettikten araçla aracı bir küçük kaya mezarının önünde bırakılarak; plato üzerinden kuzeybatıya doğru yürümeye başlanır. Yaklaşık 45 dk sonra karşılarında mağaralar belirmeye başlar. Yaklaştıkça mağaraların bir kanyonun duvarına oyulduğu ve şekilli olduğundan insan eli değdiği anlaşılmaktadır. Fotoğraf çekimlerinden sonra 25-30 metre yükseklikten kanyon tabanına inilir. Kanyonun karşı duvarında da onlarca mağara görüntüsü etkileyicidir.
Meydan “ilk işimiz güney batı yakasına düşen mağaralara tırmanmak oldu. Kaya içinde bir baca tünelden tırmanış, ardından yIlankavi bir dehliz, üst kata tırmanan merdivenler, karanlık bir oda ardından muhtemelen kuzey duvarı yıkılmış bir büyük salon, salonun iki tarafında ikişerden dört karanlık oda. Salonun tavanı kaya içinde ve oval çatı olarak yapılmış. Bir kilise havası var. Heyecan dorukta.
Bundan sonrası literatür taraması gerektiriyordu. Bölge ile ilgili çeşitli antik kaynak taramaları yapıldı.
Ta ki Strabo’nun Antik Anadolu Coğrafyası Geografika’nın Sagalassos’u anlatan bölümünü okuyuncaya kadar beş yıl geçmişti. S.51, de Strabo ”Çok yüksek ve çoğu yerde geçmesi olanaksız olan Taurosların tepelerinin ortasında, birkaç vadiye bölünmüş çukur ve verimli bir düzlük vardır. Fakat insanlar bu düzlüğü sürdükleri halde dağların yamaçlarında ve mağaralarda yaşarlar.” S,52 de ise “Sagalassoslular Taurosların berisindeki Milyas’a bakan tarafı işgal ederler” demektedir.(1)
Prof.Dr. Bilge UMAR’ın Türkiye’de ki Tarihsel Yer Adlar, isimli eserinde Burdur Gölü yakınındaki yer isimleri incelendiğinde; sayfa 539’da Malgastara başlığında; Şimdiki adıyla Günalan eski adıyla Lengüme Köyü’nün daha önceki İsminin MALGASTARA olduğundan bahsedilir. Malgastara, Malga Deresi demektir ve şimdi tam oradan Askeriye Çayı denen çay geçer demektedir.(2)
Aynı eserde s.121 de Askara başlığı altında Pisidia bölgesinde yeri saptanamamış bir ilkçağ köyünden bahsedilir ve Burdur’un 100 km güneybatısındaki Eskere Ovasına lokalize edilmeye çalışılır. Oysa Teke Sarayı denilen yerleşimin tam içinden geçen çayın ismi Askeriye’dir, ASKARA isminin zamanla yöre insanının ağzında ASKERİYE şeklinde telaffuz değişikliğine uğraması muhtemeldir. Şimdiki adıyla Serençay olan bu çay aynı adla anılan kanyonun içinden geçerek Burdur Gölüne Askeriye Köyü’nün içinden geçerek ulaşmaktadır.
15 Eylül 1990 tarihinde dönemin Isparta Müze Müdürü İlhan ÜNLÜSOY’un yerleşim yerini görmesi için tekrar gidilirken TEKE SARAYI için müdür beyin erken Hristiyanlık dönemi teşhisi önemlidir.
Eldeki bulgular ışığında, keşfedilen bu mağara dizisinin koruma alına alınması düşüncesiyle Çetin MEYDAN, Antalya Tabiat ve Kültür Varlıkları kurumunu haberdar eder, yerinde inceleme için iki uzman olan Melike hanım ve Fatih bey, Meydan eşliğinde alanı gezerler. Kurul görevlileri koruma işlemleri için resmi başvurunun gerekliliğini vurgularlar.
Tüm bu veriler ışığında Meydan, Antalya Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma kurulu’na resmi başvurusunu yaparak Teke Sarayı’nın incelenerek koruma altına alınmasını talep eder. (EK-1)
Başvuru üzerinden zaman geçer, 20 Ocak 2000 tarihinde başvuru süreci hakkında bilgi talep eder. Bunun üzerine Antalya Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan Çetin MEYDAN’A 21 ocak 2000 tarih ve A.K.T.V.K.K.:15.00.54 Sayılı Koruma Kurulu Müdürü H. Bülent BAYKAL imzasıyla yazı gelir. (EK-2)
Yazıda;
“ Burdur İli, Merkez İlçe Günalan Köyünde bulunan Serençay Kanyonu ve bu kanyonda bulunan erken Hristiyanlık dönemine ait yerleşim alanı ile ilgili yapılacak toplantı hakkında bilgi istenilen ilgi başvurunuz incelenmiştir.”
“Serençay Kanyonunun Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı olarak belirlenmesi konusu, Antalya Koruma Kurulunun 25.01.2000tarihinde yapacağı kurul toplantısında değerlendirilecek olup alınan karar ayrıca bildirilecektir.”
“Bilgilerinize rica ederim.”
Demekte olup yazının ardından Meydan Antalya’da Kaleiçi’nde Suna İnan Kıraç Müzesindeki bulunan toplantıya davet edilir. Toplantıda önerisi konusunda Savunması alınır. Toplantı bitiminde kurul toplantı salonuna tekrar çağrılarak 25.01.2000 tarihli 245 nolu toplantının 4490 sayılı kurul kararı hayırlı olsun denilerek kendisine okunur.
“Burdur İli, Merkez İlçe, Günalan Köyünde bulunan Serençay Kanyonunun ve bu kanyondaki antik yerleşim alanının,
gerek tarihi açıdan, gerekse jeolojik oluşumundan dolayı sahip olduğu ilginç özellik, güzellik ve estetik açıdan koruma altına alınarak, gelecek nesillere aktarılabilmesinin sağlanması amacıyla, kararımız eki1/25000 ölçekli haritada sınırları belirlenen alanların 2683-3386 sayılı yasalar ve Koruma Yüksek Kurulu ilke kararları doğrultusunda 1. Derece Doğal Ve 1.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak belirlenmesine karar verildi.”
Karar ile ilgili resmi yazı, 03.02.2000*0183 tarih ve AKTVK/15.00.54 Sayılı, yazı ile Burdur, Merkez, Günalan Köyü, Serençay Kanyonu ve Antik Yerleşim Alanı. Konulu yazı ile Çetin MEYDAN’a Eğirdir Meslek Yüksekokulu Yazla Mah. Eğirdir adresine gelen kurul kararı ve harita eki ile birlikte bildirilir.(EK-3)
Ve sonuç yıllarca saklı kalmış bir değer, on yıllık bir çalışmanın arından gelecek nesillere aktarılmak üzere koruma alına alınmıştır.
Çetin MEYDAN
05 Eylül 2017
Eğirdir /ISPARTA
Çetin MEYDAN’ın Teke Sarayı’nın incelenerek koruma altına alınmasını talep ettiği Antalya Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na resmi başvuru yazısı.
Antalya Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’n dan Çetin MEYDAN’A 21 ocak 2000 tarih ve A.K.T.V.K.K.:15.00.54 Sayılı Koruma Kurulu Müdürü H. Bülent BAYKAL imzasıyla gelen yazı.
Antalya Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’n dan 03.02.2000*0183 tarih ve AKTVK/15.00.54 Sayılı, yazı ile Burdur, Merkez, Günalan Köyü, Serençay Kanyonu ve Antik Yerleşim Alanı. Konulu yazı ile Çetin MEYDAN’a Eğirdir Meslek Yüksekokulu Yazla Mah. Eğirdir adresine gelen kurul kararı ve harita ekli yazı.
Kaynakça:
- BAŞGELEN, Nezih, Strabon Antik Anadolu coğrafyası (Geografhika : XII-XIII-XIV) , Arkeoloji ve Sanat Yayınları, Antik Kaynaklar Dizisi: 1, Çeviren Prof. Dr. Adnan PEKMAN. İstanbul 1993
- UMAR Bilge, Türkiye’de ki Tarihsel Yer Adlar, İnkilap Kitapevi, İstanbul 1993.